ERKEK SEVERSE
12 Haziran 2011
“Gittin, “Sana ihtiyacım var, ” dediğini hiç işitmedim.
Ama hiç “Sana ihtiyacım yok, ” da demedin.
En çok seni sevmiştim diyorum sanma
Ölen her serçenin hesabını tutamam ki
……………”
Şair ve şarkıcı, efsane isim Leonard Cohen’ in; Chelsea Hotel#2 isimli şarkısından dizeler bunlar. Bülent Somay’ ın “Şarkı Okuma Kitabı” isimli kitabındaki kendi çevirisinden alıntı. Cohen; bu şarkıda Janis Joplin ile Newyork’ taki Chelsea Otel’ inde tanışıp, yine orada yaşadıkları gizli aşkı anlatır. Bir erkeğin, üstelik insana dair olanı, hem şiiriyle hem sesiyle en iyi ifade edenlerden birinin, bir kadının arkasından yazdıkları bunlar. Şiirin devamı var…
Bülent Somay kitabında, sevdiği şarkılarla kurduğu ilişkileri; kendisinin hayatla kurduğu ilişki üzerinden de giderek, çok güçlü analizler yaparak anlatmış.
Mesela; Oscar Wilde’ in şiirinden esinlenerek; _”Her insan öldürür sevdiğini” (Ballad Of Reading Goal)_, Erkek aşkı niçin sevileni nesneleştirmeyi ve en sonunda da öldürmeyi içeriyor ille de? sorusunu soruyor. Sonra kendi cevabını da veriyor;
“Erkek canlı yaşayan bir sevgiliyi içermez, içine alamaz. Onu hem kendisi olarak bırakmayı, hem de kapsamayı beceremez. Erkek için sevilen bu yüzden hep dışında, hep her an kaybedilebilirdir. Onu elde etmenin tek yolu dondurmaktır. Sevgilinin kendi hayatiyetini ifade etmesi hep bir tehlike kaynağıdır. Bu ifadelere direnmek gerekir, yok saymak gerekir, izlerini bile silmek gerekir.” diyor.
Sonunda, yok sayılan, söylediği herşey duvara çarpan sevgilinin, biraz daha nesneleştiğini ve sevgilinin de “özne” olabileceği umudunu kaybettiğini söylüyor. “İşte o zaman sevilen ya terke zorlanır ve ipi kendi çeker, ya da özne olmamayı kabullenir, bir natürmort olarak ikinci yaşamını sürdürür. İki halde de erkek sevdiğini şeyleştirmiş, öldürmüştür, iki halde de sevilen ölmüştür.” diyor.
Bir erkeğin ağzından duyunca daha çok gerçeklik kazanıyor sanki. “Natürmort” hayatlar…İlişkilerde kendisini böyle hissedenler biz profesyonellere başvurduklarında; “mutsuzum”, “Hayatın anlamı yok gibi.”, “İçimden birşey yapmak gelmiyor.” benzeri ifadeler kullanırlar. Benim gördüğüm ise “cansızlaşmış, adeta kurumuş benlikler” dir.
Biraz ilişkinin dışına çıktıklarında, kendi bireysel alanlarını oluşturduklarında, birden canlanırlar, güzelleşirler, gözlerine ışık gelir tekrar…
Psikanalist Otto F. Kernberg, “Aşık olunan kendisini hem girilebilir bir beden olarak hem de girilemez bir bilinç olarak sunar. Aşkın çelişkili bir doğası vardır. Bir yanda arzu, arzulanan nesneyi(kişiyi) yok ederek kendini gerçekleştirmek ister, öte yanda ise aşk bu kişinin yok edilemez ve ikame edilemez olduğunu keşfeder.” diyor.
Öyleyse, sözü yine Bülent Somay’ ın kitabından Oscar Wilde’ ın “Herkes Sevdiğini Öldürür” şiirinden bir bölümle bitirelim. Ne de olsa en iyi şiir anlatır bizi…
“Her insan öldürür gene de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin ters bakışından gelir ölüm.
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden
Cesurun kılıcından
……
Gene de ölmez her insan“
ŞİİR OLSUN…
Yararlanılan kaynaklar:
Somay, B.(2009). Şarkı Okuma Kitabı Ses ve sözle denemeler. Metis Yayınları, İstanbul.
Kernberg, O.F. (2003). Aşk İlişkileri Normallik ve Patoloji. çev. Yılmaz, A. Ayrıntı Yayınları, İstanbul.