Sosyal fobi
9 Kasım 2014
İnsan sosyal bir varlıktır denir ya, sosyal fobik olma durumu burada bir paradoks yaratır. Sosyal gruplara katılma, sosyal destek alma, sosyal etkinlikte bulunma gibi sosyalleşme süreçlerinde kişinin içsel engelleri varsa, basitçe mutlu olmakla da ilgili ciddi bir sorun var demektir.
Zeka ve entellektüel kapasitesi çok iyi olan kişilerde bile gerçek performansın ifadesini engelleyen ve sağlıklı, doyurucu ilişkiler geliştirmenin önüne geçen sosyal fobi toplumda yaygın bir bozukluktur.
Küçük düşme ve utanç duyma olasılığı olan koşullarda ortaya çıkar.
Sosyal bağlamda diğer kişiler tarafından incelenme ve yargılanma korkusu vardır.
Korku duyulan koşullardan kaçınılır.
Üniversite öğrencisi birisi çok iyi bildiği halde derste fikrini söyleyemez, şirket kademelerinde önemli yeri olanlar mesleki sunum ve konuşmalarını topluluk önünde gösteremezler. Alışveriş yapamaz, restoranda yalnız yemek yiyemez, yeni birisiyle tanıştırılırken zorlanır, şaka yapılmasından rahatsız olur, misafir kabul etme gibi sorunlar yaşar.
Sonuçta akademik ve mesleki başarısızlık, depresyon, kaygıyı yatıştırmak için alkol ve madde kullanımı ve intihar gibi sonuçlar da sosyal fobinin ciddi bir ruhsal bozukluk olduğunu göstermektedir.
Fiziksel belirtiler; çarpıntı, terleme, titreme, kaslarda gerginlik, huzursuzluk hissi, ağız kuruluğu ve ateş basmasıdır.
Sosyal fobikler kendi kişisel yeteneklerini küçümserler.
Kendilerinden mükemmelliyetçi beklentileri vardır.
Başarısızlığı hep kendilerine yükleme eğilimindedirler.
Kişisel performansını değerlendirmede sadece olumsuz örneklere odaklanır.
Sosyal fobi toplumun tüm katmanlarında görülen ruhsal bir bozukluktur. Bir zamanlar, bu sorundan muzdarip olan ünlüler olduğu da söylenmektedir; Elvis Presley, Winona Ryder, Tom Hanks, Nichole Kidman gibi.
Sosyal fobi, tedavi edilebilir bir ruhsal bozukluktur. Tedavide kimi zaman ilaç da kullanmak gerekebilir.
Olumsuz veya hatalı düşüncelerin yeniden yapılandırılması oldukça önemlidir. Sosyal fobiye sebep olan hatalı düşünceleri örneğin “eğer fikrimi söylersem kimsenin ilgisini çekmez” hatalı düşüncesini gerçeğe uyumlu hale getirecek çalışmalar yapmak,
Kaygı yaratan durumlara zorluk açısından aşamalı olarak maruz bırakmak,
Sosyal becerisi eksik olanlara ‘sosyal beceri eğitimi’ uygulamak.
Tüm bu tekniklerin uygulanmasının başarılı olabilmesi için terapotik işbirliği, karşılıklı güven ve empati gereklidir.
Nasıl yaşadığımız önemlidir. Sosyal fobi sahip olduğunuz yetilerle yaşamanıza engel olur ve hakettiğiniz hayatın sadece seyircisi olabilirsiniz. Profesyonel yardım almayı bile engelleyen bu durumun devam etmesine izin vermeyin ve mutlaka bir uzmana başvurun.
Sağlıklı günler…
Uzman Psikolog, Psikoterapist Ruşen Nur Arıkan
https://www.facebook.com/rusennur.arikan